Bazı insanlar hayatımıza öyle bir anda girer ki, ne olduğunu anlamadan bir parçamız olurlar. Hiç planlamazsınız, düşünmezsiniz, ama o tanışma anı sizi bir ömür bağlar. Belki de hayatın en güzel yanı budur: En kıymetlileriniz, hiç beklemediğiniz anda gelir.
Benim için de öyle oldu. Bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az, ama bir o kadar derin bağlarla bağlı olduğum insanlar var. Nerede, nasıl tanıştığımızı çoğu zaman hatırlamıyorum bile. Ama onların varlığı her şeyi farklı kılıyor.
Bazen kavgalarımız olur, birbirimize kızarız. Hatta darılır, uzun süre konuşmayız. Ama bilirim ki, en zor anımda yanımda olacaklar. Çünkü bizim aramızdaki bağ öyle kolay kolay kopmaz. Biz sadece arkadaş değiliz, bir nevi birbirimizin aynasıyız.
Hani derler ya, “Yan yana olmasak bile halimizi biliriz” diye, işte bu tam da bizi anlatıyor. Hepimizin duyguları ortak. Biri üzülse, hepimiz üzülürüz. Birimiz öfkelense, birlikte öfkeleniriz. Ama günün sonunda her şey geçer, yine aynı noktada buluşuruz.
Arkadaşlık dediğin şey mükemmel bir uyum değil, her şeye rağmen bir arada kalabilmektir. İşte bu yüzden, aniden hayatıma giren bu insanlara çok değer veriyorum. Çünkü en güzel dostluklar, en beklenmedik anlarda başlar.
Ve belki de hayatın en büyük hediyesi, böylesine güzel insanlara rastlayabilmek. Onlarla her şey daha anlamlı, daha gerçek. İyi ki yollarımız kesişmiş, iyi ki hayatıma dokunmuşlar. Çünkü bazen bir insan, tüm hayatını değiştirebilir.
Yorumlar
Yorum Gönder