Ana içeriğe atla

NORMAL OLALIM

Hayatımda defalarca "kendimi bulma" çabasında oldum. Ama ne zaman "bulacağım" desem, bir adım daha geri atıp, derin bir boşluğa düşüyorum. Ego diyorlar, ama o da ne? Hissedemiyorum. Yüksek sesle tavır koyan, baskın bir karakter olarak görülüyorum ama içimde hiçbir şey yok gibi. Kendimi anlatmaya çalışıyorum, ama söylediklerimle hissettiklerim birbirinden çok uzak. Zorlansam da, ne olduğunu bile anlamadan bir kez daha başlıyorum.

Bir yandan da, aslında ben o kadar zor biri değilim. Karşımdaki insanın tavrı neyse, ben de ona göre şekil alırım. Kucumseyici biriyse, belki inadına biraz daha kucumseyici olurum. Sevecense, aynı şekilde sevecen olurum. Kimseyi ne eksik ne fazla görmem, onları oldukları gibi kabul etmeye çalışırım. Ama bazen kendimi anlatacak kelimeleri bulmakta zorlanıyorum, çünkü insanlar dışarıdan bakarak beni olduklarından farklı görüyorlar.

Bir gerçeği kabul ediyorum: Ben de bir insanım. Sizin hissettikleriniz kadar, benim de hissiyatım var. Herkesin hissettiği gibi, ben de hissettim. Ne olursa olsun, hislerim doğru, tıpkı sizin gibi. Yanlış düşünebilirsiniz, ama hisler yanlış olamaz. Bazen, yarı yolda bıraktıklarımız aslında en doğru hissettiklerimizdir. O yüzden zaman kaybetmeyin, hislerinizi olduğu gibi dile getirin. Yalanlar insanı yalnızlaştırır, doğrular ise özgürleştirir.

Dürüst bir yaşamın ne kadar iyi geldiğini anlatmak zor. Herkesin bir şeyleri saklama ve gizleme eğilimi vardır ama gerçeklerden kaçmak, içsel huzursuzluğu besler. Bugün yine yeniden başladım. Yeniden hayatımı kurdum, yeniden planlar yaptım. Her gün yeni bir adım atıyor, ne yapacağımı deniyorum. Bu yolculukta vazgeçmiyorum. Ve kendime şu sözü defalarca yazdım: "Vazgeçen bir insan olmayacağım."

Ve bir diğer mesele: Her ne olursa olsun, emek verirsem, bir şekilde karşılığını bulur. Görmeyen, duymayan birisi varsa, bunun bana etkisi yok. Çünkü emek, bir şekilde doğru yerden gelir. İnsan, hakkını alır; almazsa, hayat bir şekilde o kişiyi bulur. Gerçekler er ya da geç yüzeye çıkar ve her şeyin bir karşılığı vardır.

İşte bugün yazımda sizlere söylediklerim, bana dair en derin hislerim. Kendimi bulmaya, her gün yeniden başlamaya devam edeceğim. Gerçekleri söylemekten korkmayacağım. Bu benim yolum, ve belki de tek gerçek olan şey bu.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Arkadaş

 Bazı insanlar hayatımıza öyle bir anda girer ki, ne olduğunu anlamadan bir parçamız olurlar. Hiç planlamazsınız, düşünmezsiniz, ama o tanışma anı sizi bir ömür bağlar. Belki de hayatın en güzel yanı budur: En kıymetlileriniz, hiç beklemediğiniz anda gelir. Benim için de öyle oldu. Bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az, ama bir o kadar derin bağlarla bağlı olduğum insanlar var. Nerede, nasıl tanıştığımızı çoğu zaman hatırlamıyorum bile. Ama onların varlığı her şeyi farklı kılıyor. Bazen kavgalarımız olur, birbirimize kızarız. Hatta darılır, uzun süre konuşmayız. Ama bilirim ki, en zor anımda yanımda olacaklar. Çünkü bizim aramızdaki bağ öyle kolay kolay kopmaz. Biz sadece arkadaş değiliz, bir nevi birbirimizin aynasıyız. Hani derler ya, “Yan yana olmasak bile halimizi biliriz” diye, işte bu tam da bizi anlatıyor. Hepimizin duyguları ortak. Biri üzülse, hepimiz üzülürüz. Birimiz öfkelense, birlikte öfkeleniriz. Ama günün sonunda her şey geçer, yine aynı noktada buluşuruz. Arkada...

Kim Bilir?

 Hayatı çok ciddiye aldıkça, daha çok üzülüyorsun. Daha çok kırılıyorsun, daha çok yoruluyorsun. Belki de her şeyi bu kadar önemsememek gerekiyor. Belki de bazen hiçbir şey yapmamak, her şeyi yapmaktan daha iyidir. Ben bunu geç fark ettim. Ama biri vardı, bana bu duyguları anlatan. Değerliydi. Onunla birlikte anladım bazı şeyleri. Mesela, insan kendi olamadığında yoruluyor en çok. Kendi gibi yaşamadığında, başkası olmaya çalıştığında eksiliyor. Ve bunu fark etmiyorsun bile. O yüzden en büyük mesele, kendin olmak aslında. Ne istediğini senden başka kim bilebilir? Anlatsan bile, kimse tam olarak anlayamaz seni. Sadece kendi gözlüklerinden bakarlar. Tavsiye verirler, konuşurlar, yön gösterirler. Ama karar senindir. O yüzden biri bir şey söyledi diye onu yapmak zorunda değilsin. Kendini duy. Ne hissediyorsun? Ne istiyorsun? Cevap orada. İnsanlar çok konuşur. Bazen bilmediği şeyler hakkında da… Ama sen neye inanıyorsan, onu yap. Ne istiyorsan, onun peşinden git. Çünkü bu senin hayatın. ...

Preanalitik NOTLARI

  EFLM WG-PRE ( 2013) verilerine göre, 28 Avrupa ülkesinden 7'sinin venöz kan alma işlemi için ulusal protokolleri -rehber, kılavuz- bulunmaktadır. Preanalitik  evre; analiz öncesi aşama olup hastaya uygun testin istenmesi, örneğin alınması, transportu ve analiz için hazırlanmasını içeren süreçtir. Preanalitik evre neden önemlidir? Büyük ölçüde manuel, Görev alan kişiler ve kullanılan    malzeme açısından çok değişkenlik İiçermesi, Kompleks Sıklıkla laboratuvarın kontrolü dışında olmasıdır. Neden olduğu diagnostik hatalar nedeni ile önemlidir Örnek seçiminden, örnek alınmasına-saklanmasına, laboratuvara kabul sonrası analize ve sonunda doğru güvenilir sonuca varabilmek için Preanalitik evrenin tüm aşamalarının iyi yönetilmesi gerekmektedir. Diagnostik hata nın   önlenebilir olması bakımından önemlidir. Aksi halde sonuçlar ağır olabilir. ·          Gecikmeli tanı , tanının daha önce yapılması gereken ...