Evet, zamanı geldi. Her şey gün yüzüne çıktı her zaman ki gibi.. bazen sevildiğine inanmak zor gelir.
Işte o zor zamanların üstünden zaman iyi gelir derler, sanmıyorum. O zamanların üstünden sadece kendin iyi gelirsin. Başka kimse gelmez. Yüzünü görmediğin bir insanın simasını unutursun. Ama kalbindeki kişinin simasini unutmazsın. Demek ki kalbindeki kişi sen olmamışsın. Bunu farkedersin ve öyle davranmaya çalıştıkça kalbin izin vermez, sev der. Güven der. Bak ilk kez seni seven birini ya da sevebilecek birini buldum der. Ve koşarak ona gitmeye çalışır. Ayakların ona doğru koşar. Beynin, kalbin sadece onu düşünür. Onunla yaşamaya çalışırsın ama bir an gelir tak eder. Kalp sorar; bu seni gerçekten seviyor mu ? Gururun ayagiya kalkar ve der ki bir kez sor. Bakalım ne diyecek. Aldigin cevap gururun dokunur ve bundan sonra nasıl olacağını nasıl bitecegine sen karar verirsin. Kimse değil. Sen sen olmak zorundasın o ise o olmak zorunda. Kimse kimseyi degistirmemeli. Zira bir insanı o gösterdiği kadar tanır ve seversin. Sonra içinden başkası çıkınca tanıyamaz, sevemezsin.
Insanlar hep böyle mi yoksa ben mi yanlış insanım bilemiyorum. Her şeyi gözünün içine baka baka anlattığın, güvene, ilgiye ihtiyaç olduğumu söylediğime dair tek kelime sadece özür mü? Her şeyin başladığı tarih ve bittiği tarih bir midir ? Bir de söyleyin zira bu benim için gerçek..
Içimden bir ses veyahut bir duyum bana şöyle diyor, ... ... .... ... .. . . . . . ..
Yani hicbir şey söyleyemiyor. Kendimi o kadar değersiz görüyorum ki artık. Hiçbir duyum göremiyorum. Ama her şey için teşekkür ederim Hayat. Zira bu kadar yeterli kalkıp gidelim mi ?
.
.
.
Yorumlar
Yorum Gönder