Hayatı çok ciddiye aldıkça, daha çok üzülüyorsun. Daha çok kırılıyorsun, daha çok yoruluyorsun. Belki de her şeyi bu kadar önemsememek gerekiyor. Belki de bazen hiçbir şey yapmamak, her şeyi yapmaktan daha iyidir.
Ben bunu geç fark ettim. Ama biri vardı, bana bu duyguları anlatan. Değerliydi. Onunla birlikte anladım bazı şeyleri. Mesela, insan kendi olamadığında yoruluyor en çok. Kendi gibi yaşamadığında, başkası olmaya çalıştığında eksiliyor. Ve bunu fark etmiyorsun bile. O yüzden en büyük mesele, kendin olmak aslında.
Ne istediğini senden başka kim bilebilir? Anlatsan bile, kimse tam olarak anlayamaz seni. Sadece kendi gözlüklerinden bakarlar. Tavsiye verirler, konuşurlar, yön gösterirler. Ama karar senindir. O yüzden biri bir şey söyledi diye onu yapmak zorunda değilsin. Kendini duy. Ne hissediyorsun? Ne istiyorsun? Cevap orada.
İnsanlar çok konuşur. Bazen bilmediği şeyler hakkında da… Ama sen neye inanıyorsan, onu yap. Ne istiyorsan, onun peşinden git. Çünkü bu senin hayatın. Senin yolun. Ve bazen… sadece biraz durmak gerek. Yorulduğunu fark etmeden ilerliyorsan, bir yerde düşeceksin. Dinlenmek zayıflık değil. Aksine, en büyük güç bazen durmayı bilmektir.
Çevrende yalanlar dönebilir. Oyunlar, maskeler, sahte insanlar… Ama sen doğru olmaktan vazgeçme. Çünkü doğru eninde sonunda çıkar ortaya. Belki geç olur, belki sessiz olur, ama mutlaka olur. Sen sadece kendin ol.
İnsanlar seni tanısın istiyorsan, kendini saklama. Ne hissediyorsan, onu göster. İçine atma. Dışarı vur. Çünkü sen ne kadar kendin olursan, hayat o kadar gerçek olur.
Unutma, bu yol uzun. Kimi zaman yalnız, kimi zaman karmaşık. Ama ne olursa olsun, kendinle yürümeyi öğren. Kendinle kalabil, kendini anlayabil. Ve en önemlisi…
Güçlü ol. Ama başkası için değil. Sadece kendin için.
Yorumlar
Yorum Gönder