Ana içeriğe atla

Eskiden Ne Yazmışım!?

 Sanırım kimse olmak istediği kişide, kişilikte değil. Olmak istediğimiz kişiyi de tanımıyoruz çünkü o gerçek olsa şu an oturduğumuz koltukta, düşündüğümüz düşüncede, yazdığımız yazi çok farklı olurdu. Hayalllerimiz hayatlarımız diyoruz çoğunlukla. Hayalim de bu vardı ama bu oldu. Hayaller hayatlar asıl mesele bu. Biz istediğimiz kişi değiliz. Herkesin hayalinde bir keşke geçiyor haksız mıyım? Peki biz neden istediğimiz kişi olamıyoruz. Neden hep yapacakken vazgeciyoruz. Çünkü saklanıyoruz. Saklanmak, yaptıklarının hiçbir şeyi belirgin olmasin. Yaptığım her şey bana kalsın diye geçiyor. Çünkü siz bunun öncesinde bir sırrınızı verdiniz ve ihaneti ordan yediniz. Kimseye karşı doğru olmak istemiyor, kimseye bir şey söylemek istemiyorsunuz. Çünkü yanlış anlaşılacak duygusuna kapılıyorsunuz. Asıl mesele sizin ne düşündüğünüz. Ama bunu bana sorun sen ne yapıyorsun? Sen neyi nasıl yapiyorsun. Ben hicbir şey yapmıyorum. Yapamıyorum. Özgüvenim yok. Hani derler ya sen nasıl başına buyruksun. Az beni dinle hayatin düzene girecek. Ben başaramıyorum ama siz ben değilsiniz. Her şeyi yapabilirsiniz . Bende kendime Ela sen çok güçlüsün, güzelsin. Şükret diyordum. Ozguvenimi bir çok insan hiçe saydı. Bende önemsiz olduğunu o an kabul ettim. Biliyorum hiç kimseyim. Kimim ki... insanlara güvenirsin, inanırsın, bu kez daha da büyük bir ihanet seni bekler..Bir kaç aya kalmadan anlarsın neyi ne olduğunu. Aslında sen değil annen, baban, ablan, kardeşin anlar. Onlar sana anlatır ve nasıl bir şeyin içinde olduğunu anlarsın. Normalde bu yazıyı yazmak ne aklından geçerdi ne de gerçekten bir iç sesimi anlatmaya. Iç sesimin bir an vurdukları oluyor. Yazıyorum öyle. Belki ben öldükten sonra yayınlanır yazdıklarım. Hiç mi hiç sanmam.

Bazen hayatımın değişeceğine o kadar çok ınanıyorum ki bana verilen bursu direkt harcardım. Ama para bitince direkt evime çekilir yatağımda uzanmayı ve sosyal medya gibi şeylerle takılıyorum. Genelde yapmayı Istemedigim ama yaptığım tek aktivite.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Arkadaş

 Bazı insanlar hayatımıza öyle bir anda girer ki, ne olduğunu anlamadan bir parçamız olurlar. Hiç planlamazsınız, düşünmezsiniz, ama o tanışma anı sizi bir ömür bağlar. Belki de hayatın en güzel yanı budur: En kıymetlileriniz, hiç beklemediğiniz anda gelir. Benim için de öyle oldu. Bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az, ama bir o kadar derin bağlarla bağlı olduğum insanlar var. Nerede, nasıl tanıştığımızı çoğu zaman hatırlamıyorum bile. Ama onların varlığı her şeyi farklı kılıyor. Bazen kavgalarımız olur, birbirimize kızarız. Hatta darılır, uzun süre konuşmayız. Ama bilirim ki, en zor anımda yanımda olacaklar. Çünkü bizim aramızdaki bağ öyle kolay kolay kopmaz. Biz sadece arkadaş değiliz, bir nevi birbirimizin aynasıyız. Hani derler ya, “Yan yana olmasak bile halimizi biliriz” diye, işte bu tam da bizi anlatıyor. Hepimizin duyguları ortak. Biri üzülse, hepimiz üzülürüz. Birimiz öfkelense, birlikte öfkeleniriz. Ama günün sonunda her şey geçer, yine aynı noktada buluşuruz. Arkada...

Preanalitik NOTLARI

  EFLM WG-PRE ( 2013) verilerine göre, 28 Avrupa ülkesinden 7'sinin venöz kan alma işlemi için ulusal protokolleri -rehber, kılavuz- bulunmaktadır. Preanalitik  evre; analiz öncesi aşama olup hastaya uygun testin istenmesi, örneğin alınması, transportu ve analiz için hazırlanmasını içeren süreçtir. Preanalitik evre neden önemlidir? Büyük ölçüde manuel, Görev alan kişiler ve kullanılan    malzeme açısından çok değişkenlik İiçermesi, Kompleks Sıklıkla laboratuvarın kontrolü dışında olmasıdır. Neden olduğu diagnostik hatalar nedeni ile önemlidir Örnek seçiminden, örnek alınmasına-saklanmasına, laboratuvara kabul sonrası analize ve sonunda doğru güvenilir sonuca varabilmek için Preanalitik evrenin tüm aşamalarının iyi yönetilmesi gerekmektedir. Diagnostik hata nın   önlenebilir olması bakımından önemlidir. Aksi halde sonuçlar ağır olabilir. ·          Gecikmeli tanı , tanının daha önce yapılması gereken ...

Be Smart

 Sanırım artık gerçek bir ilişkinin içinde olmayı hayal bile edemiyorum. Insanlari gördüm, yaşadım ve bitti. Ama her şey bitti. Kendim gibi dürüst zannettim herkesi. Herkesi dürüst zannettim.  Biriyle konuşursunuz ilk başta memnun olursunuz lakin bende önemli olan birini tanırken dürüstlüğü ile tanımak. Yalansız bir hayat istiyorum. Yalan söyleyince ne elde ediyorsunuz ? Gün yüzüne çıkmayacak mı bunlar? Gerçekten söylediğiniz inanan var mı zannediyorsunuz? Maalesef, o devir tam tamına 1.5 yıl önce kapandı. Her şeyi yeniden kurmuşken mahvetmemi benden bekleyemezsiniz. Bana hep "akıllı ol" diye diye daha doğrusu kafama vura vura çok öğrettiler. Size de ben göstermiş olabilirim. "Akıllı ol" cümlesi bir o kadar ağır olsa da bir o kadar da mantıklı aslında.. kendinizi düşün, gerekli yerler "Ben" demeyi öğrenin. Çünkü bu dünyada sizden değerli bir şey yok ve kendinize gelecek en iyisi sizsiniz. Seni senden başka tanıyan olamaz. Sen kendini ne kadar tanıtmak iste...